BM Sözcüsü Stephane Dujarric, 5 Şubat'taki açıklamasında Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) ocak ayında Gazze'nin kuzeyi için planladığı yardım operasyonlarının 61'inden sadece 10'unu gerçekleştirebildiğini bildirdi. \nBM'ye göre Gazze'de 378 bin kişi \"felaket\" olarak adlandırılan 5. Tel Aviv yönetimine bağlı güçler, UAD'nin tedbir kararları almasından bu yana Gazze Şeridi'nde yalnızca 13 gün içinde 1625 Filistinliyi öldürdü, en az 2 bin 660’ını da yaraladı. \nİsrail yönetimi ise Refah'a kara saldırıları başlatacağının sinyalini veriyor. Buna göre İsrail, UAD kararlarının ardından Gazze'ye insani yardım için girebilen tır sayısını yüzde 40 azalttı. \nYerinden edilenlerin büyük bir kısmı Gazze Şeridi'nin güneyinde Mısır sınırında yer alan Refah kentine sığındı. \nİsrail saldırılarından önce yaklaşık 280 bin kişinin ikamet ettiği Refah'ın nüfusu bugün itibarıyla 4 kattan fazla artarak 1,2 milyonu aşmış durumda. \nUAD, bunun mümkün kılınması için İsrail'in acil ve etkili önlemler almasına hükmetti. \nGazze Şeridi'ndeki hastanelerin birçoğunu bombalayan, işgal eden ve işlevsiz hale getiren İsrail bu eylemleri nedeniyle soykırım ve savaş suçlarıyla suçlanmasına rağmen UAD'nin kararından sonra da Gazze'deki Nasır Hastanesi dahil olmak üzere çok sayıda sağlık merkezini vurdu. \nİsrail, izni olmadan geçirilmek istenen her şeyi vurmakla tehdit ederken söz konusu izni alan BM'ye ait yardım ajansı UNRWA'ya ait Gazze Şeridi’nin kuzeyine gitmeyi bekleyen yardım konvoyuna dahi 5 Şubat'ta denizden ateş açtı. \nBölünen yerlerde İsrail ordusunun kontrol noktaları bulunuyor. ","articleSection":"Dünya","articleBody":"Uluslararası Adalet Divanının (UAD), Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasında İsrail'e karşı geçici tedbir kararı vermesinin üzerinden iki hafta geçti. \nHem Başbakan Binyamin Netanyahu hem Savunma Bakanı Yoav Gallant, geçen hafta Refah'a kara saldırısı niyetlerini açıktan duyurdu. UAD’nin sivillere insani yardım ulaştırılması yönündeki açık hükmüne rağmen 26 Ocak’tan sonra Gazze Şeridi’ne giren yardım tırlarının sayısının azalması dikkat çekiyor. Uluslararası Adalet Divanının (UAD), Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasında İsrail'e karşı geçici tedbir kararı vermesinin üzerinden iki hafta geçti. Gazze Şeridi'ni işgal eden İsrail ordusu, bölgeyi üçe bölmüş durumda. \nUAD kararının alındığı 26 Ocak'tan önceki iki hafta boyunca Gazze'ye ortalama günde 156 yardım tırı girdi. \nBu nedenle Gazze Şeridi'nde temel ihtiyaç malzemelerinin yanı sıra ilaç ve sağlık malzemeleri krizi de en üst seviyeye çıktı. \nYeterli konut olmaması nedeniyle bu Filistinlilerin büyük çoğunluğu derme çatma çadırlardan oluşan kamplarda yaşam mücadelesi veriyor. İsrail'in saldırılarını yerinden edilen 2 milyon Filistinlinin yarısından fazlasının sığındığı ve Tel Aviv'in \"güvenli alan\" ilan ettiği güneydeki Refah kentine doğru genişlettiği görülüyor. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasında İsrail'in Gazze sakinlerine yönelik öldürme, saldırı ve yıkımla ilgili her türlü eylemden kaçınması ve soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına hükmetti. seviye açlıkla karşı karşıya. BM, İsrail'in yoğun saldırısı altındaki Gazze Şeridi'nde 2,2 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuyor. \n26 Ocak'tan sonraki 11 güne ilişkin verilere bakıldığında ise izin verilen yardım tırı sayısının günlük yalnızca 93 olduğu görülüyor. seviye, 939 bin kişi de \"acil durum\" olarak bilinen 4. İsrail, insani yardımlara engel olunmasından öldürme eylemlerine kadar soykırım kararlarına meydan okumaya devam ediyor. Yaklaşık 2,3 milyon kişinin yaşadığı Gazze Şeridi'nde yaklaşık 2 milyon Filistinli zorla yerinden edildi. \nBu noktalardan insani yardımlar dahil İsrail'in izni olmadan geçişlere müsaade edilmiyor. \nİsrail'in 7 Ekim'de başlattığı saldırı öncesi ablukaya rağmen Gazze'ye giren günlük yardım tırı ortalaması 500 civarındaydı. \nSözcü, hastane ve sağlık tesislerine yardım misyonlarının da İsrail güçleri tarafından çoğunlukla engellendiğini vurguladı. \nAncak beklenen yeni kara saldırısı, Gazze Şeridi'nde yeni trajedilerin yaşanacağına ilişkin endişelere neden oluyor. \nRefah, aylardır İsrail güçlerinin hava saldırılarına maruz kalıyor. İsrail, insani yardımlara engel olunmasından öldürme eylemlerine kadar soykırım kararlarına meydan okumaya devam ediyor. BM'nin en yüksek yargı organı UAD'nin hükümlerine rağmen Tel Aviv yönetimi, şu ana kadar kararlara uyduğunu gösteren herhangi bir adım atmadı. . \nİsrail'in 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlaliyle ilgili olarak UAD, Tel Aviv yönetiminin Gazze'de Filistinlilerin ihtiyaç duyduğu insani yardımların acilen sağlamasını istedi. \nAslında Gazze'den gelen raporlar İsrail'in 26 Ocak'tan sonra dahi şiddeti her geçen gün artırdığını, sivilleri bombalamayı sürdürdüğünü ve insani yardımların birçoğunun girişini de engellediğini gösteriyor.
\nBu nedenle Gazze Şeridi'nde temel ihtiyaç malzemelerinin yanı sıra ilaç ve sağlık malzemeleri krizi de en üst seviyeye çıktı. \nUAD, bunun mümkün kılınması için İsrail'in acil ve etkili önlemler almasına hükmetti. İsrail, insani yardımlara engel olunmasından öldürme eylemlerine kadar soykırım kararlarına meydan okumaya devam ediyor. \nSözcü, hastane ve sağlık tesislerine yardım misyonlarının da İsrail güçleri tarafından çoğunlukla engellendiğini vurguladı. \nİsrail yönetimi ise Refah'a kara saldırıları başlatacağının sinyalini veriyor. ","articleSection":"Dünya","articleBody":"Uluslararası Adalet Divanının (UAD), Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasında İsrail'e karşı geçici tedbir kararı vermesinin üzerinden iki hafta geçti. BM Sözcüsü Stephane Dujarric, 5 Şubat'taki açıklamasında Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) ocak ayında Gazze'nin kuzeyi için planladığı yardım operasyonlarının 61'inden sadece 10'unu gerçekleştirebildiğini bildirdi. \n26 Ocak'tan sonraki 11 güne ilişkin verilere bakıldığında ise izin verilen yardım tırı sayısının günlük yalnızca 93 olduğu görülüyor. \nYeterli konut olmaması nedeniyle bu Filistinlilerin büyük çoğunluğu derme çatma çadırlardan oluşan kamplarda yaşam mücadelesi veriyor. seviye, 939 bin kişi de \"acil durum\" olarak bilinen 4. \nAncak beklenen yeni kara saldırısı, Gazze Şeridi'nde yeni trajedilerin yaşanacağına ilişkin endişelere neden oluyor. \nBu noktalardan insani yardımlar dahil İsrail'in izni olmadan geçişlere müsaade edilmiyor. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasında İsrail'in Gazze sakinlerine yönelik öldürme, saldırı ve yıkımla ilgili her türlü eylemden kaçınması ve soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına hükmetti. \nİsrail, izni olmadan geçirilmek istenen her şeyi vurmakla tehdit ederken söz konusu izni alan BM'ye ait yardım ajansı UNRWA'ya ait Gazze Şeridi’nin kuzeyine gitmeyi bekleyen yardım konvoyuna dahi 5 Şubat'ta denizden ateş açtı. İsrail, insani yardımlara engel olunmasından öldürme eylemlerine kadar soykırım kararlarına meydan okumaya devam ediyor. \nHem Başbakan Binyamin Netanyahu hem Savunma Bakanı Yoav Gallant, geçen hafta Refah'a kara saldırısı niyetlerini açıktan duyurdu. Buna göre İsrail, UAD kararlarının ardından Gazze'ye insani yardım için girebilen tır sayısını yüzde 40 azalttı. \nİsrail saldırılarından önce yaklaşık 280 bin kişinin ikamet ettiği Refah'ın nüfusu bugün itibarıyla 4 kattan fazla artarak 1,2 milyonu aşmış durumda. \nİsrail'in 7 Ekim'de başlattığı saldırı öncesi ablukaya rağmen Gazze'ye giren günlük yardım tırı ortalaması 500 civarındaydı. BM'nin en yüksek yargı organı UAD'nin hükümlerine rağmen Tel Aviv yönetimi, şu ana kadar kararlara uyduğunu gösteren herhangi bir adım atmadı. \nUAD kararının alındığı 26 Ocak'tan önceki iki hafta boyunca Gazze'ye ortalama günde 156 yardım tırı girdi. \nYerinden edilenlerin büyük bir kısmı Gazze Şeridi'nin güneyinde Mısır sınırında yer alan Refah kentine sığındı. UAD’nin sivillere insani yardım ulaştırılması yönündeki açık hükmüne rağmen 26 Ocak’tan sonra Gazze Şeridi’ne giren yardım tırlarının sayısının azalması dikkat çekiyor. Gazze Şeridi'ni işgal eden İsrail ordusu, bölgeyi üçe bölmüş durumda. \nGazze Şeridi'ndeki hastanelerin birçoğunu bombalayan, işgal eden ve işlevsiz hale getiren İsrail bu eylemleri nedeniyle soykırım ve savaş suçlarıyla suçlanmasına rağmen UAD'nin kararından sonra da Gazze'deki Nasır Hastanesi dahil olmak üzere çok sayıda sağlık merkezini vurdu. \nRefah, aylardır İsrail güçlerinin hava saldırılarına maruz kalıyor. \nBM'ye göre Gazze'de 378 bin kişi \"felaket\" olarak adlandırılan 5. . İsrail'in saldırılarını yerinden edilen 2 milyon Filistinlinin yarısından fazlasının sığındığı ve Tel Aviv'in \"güvenli alan\" ilan ettiği güneydeki Refah kentine doğru genişlettiği görülüyor. Uluslararası Adalet Divanının (UAD), Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasında İsrail'e karşı geçici tedbir kararı vermesinin üzerinden iki hafta geçti. \nAslında Gazze'den gelen raporlar İsrail'in 26 Ocak'tan sonra dahi şiddeti her geçen gün artırdığını, sivilleri bombalamayı sürdürdüğünü ve insani yardımların birçoğunun girişini de engellediğini gösteriyor. Yaklaşık 2,3 milyon kişinin yaşadığı Gazze Şeridi'nde yaklaşık 2 milyon Filistinli zorla yerinden edildi. \nİsrail'in 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlaliyle ilgili olarak UAD, Tel Aviv yönetiminin Gazze'de Filistinlilerin ihtiyaç duyduğu insani yardımların acilen sağlamasını istedi. \nBölünen yerlerde İsrail ordusunun kontrol noktaları bulunuyor. seviye açlıkla karşı karşıya. BM, İsrail'in yoğun saldırısı altındaki Gazze Şeridi'nde 2,2 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuyor. Tel Aviv yönetimine bağlı güçler, UAD'nin tedbir kararları almasından bu yana Gazze Şeridi'nde yalnızca 13 gün içinde 1625 Filistinliyi öldürdü, en az 2 bin 660’ını da yaraladı.