. Olası başarı ya da başarısızlığa giden yolun taşları şu an döşenmiş durumda. Parti yöneticilerinin bu dönemlerde ziyaretçisi çok olur, kafaları da karışık. Kararlar verildi, sorumluluklar yüklenildi. Yerel seçimlerde başarısızlık olsa da genel seçim sonuçlarıyla bir süre daha idare edecek durumdalar. İktidar, “Bir aşamayı daha geçmek için bir engeli daha kaldırdık” anlayışıyla harekete geçecektir. Bir ittifaka karşı, zaman zaman kendilerine de muhalefet ederek yarışacaklar. İktidar, kendince bir “zafer” üretebilirse muhalefetin yaşayacağı acılara kesinlikle kayıtsız kalacaktır. Sonra seçimsiz bir dört yıl. . Kafalardaki planlar. Ancak kendileri açısından büyük bir hüsran gelişirse, kalan iktidar süresini tamamlamakta zorlanır, kafalardaki planlarını unutabilirler. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere iki aydan az bir süre kaldı. Ya yansırsa? İşte bu noktada kafalardaki planları düşünebiliriz. Bütün temenniler dağınıklığın sandığa yansımaması yönünde. Genel seçimlerde muhalefet adayına oy veren yüzde 48’lik kitlenin öncelikleri, bir noktada toparlanıp toparlanmayacakları ise belirsiz. 21 yılda iktidara karşı yalnızca bir kere, 2019’da kazanılmış bir başarı var. Bu aşamadan sonra siyasi muhalif yapıların, kadroların ve liderlerin durumları muhalif kitleden birçok kişinin de umurunda olmayabilir artık. Dağınıklar. . Yalnızca oluşacak sonuçlar belli değil. Partilerin aday çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. . Anayasa değişikliği, hemen yaz aylarında bir referandum ve gelsin kafalardaki “yeni Türkiye”. Son seçimlerden başarıyla çıktılar. 21 yıldır ülkeyi, AKP ve daha sonra oluşan Cumhur İttifakı yönetiyor. Bu genelleme ve bilgiler bile muhalif partiler, yöneticileri ve liderleri için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor bizce. Hâlâ hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam edecek miyiz?",. Bu noktada kapıyı aralık bırakıp muhalefete bakalım. Kalanların belirlenme anlayışı da kamoyunca artık öğrenilmiş durumda. CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Memleket Partisi ve yoğun olarak Kürt yurttaşların oy verdiği DEM Parti. Muhalefetin en büyüğünden en küçüğüne hepsi genel hatlarıyla kararlarını verip adaylarını tercih ettiler. Onun dışında yenilgi üzerine yenilgi. İşbirliği konusunda neyin olacağı veya neyin olmayacağı da netleşmiş durumda. Kazanmak zafer, kaybetmek siyasette hüsran olarak algılanıyor. Kendi siyasi geleceklerini, partinin değerleri ve misyonuyla bütünleştirememiş yöneticilerin verdikleri karar da doğaldır ki kişisel oluyor. Muhalif siyasi yapı ve kadroların çalışmalarında şu ana kadar büyük bir umut üretilmekte zorlanıldı. Çünkü ittifak iktidarına karşı dağınık muhalefet yarışa giriyor. Birçok aday açıklandı, son kalanların da önümüzdeki hafta açıklanması gerekiyor.
Olası başarı ya da başarısızlığa giden yolun taşları şu an döşenmiş durumda. Birçok aday açıklandı, son kalanların da önümüzdeki hafta açıklanması gerekiyor. Kafalardaki planlar. Sonra seçimsiz bir dört yıl. . Muhalif siyasi yapı ve kadroların çalışmalarında şu ana kadar büyük bir umut üretilmekte zorlanıldı. Bu genelleme ve bilgiler bile muhalif partiler, yöneticileri ve liderleri için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor bizce. Son seçimlerden başarıyla çıktılar. Onun dışında yenilgi üzerine yenilgi. . Bir ittifaka karşı, zaman zaman kendilerine de muhalefet ederek yarışacaklar. 21 yılda iktidara karşı yalnızca bir kere, 2019’da kazanılmış bir başarı var. Bütün temenniler dağınıklığın sandığa yansımaması yönünde. Yerel seçimlerde başarısızlık olsa da genel seçim sonuçlarıyla bir süre daha idare edecek durumdalar. Kararlar verildi, sorumluluklar yüklenildi. 21 yıldır ülkeyi, AKP ve daha sonra oluşan Cumhur İttifakı yönetiyor. . İktidar, kendince bir “zafer” üretebilirse muhalefetin yaşayacağı acılara kesinlikle kayıtsız kalacaktır. Kendi siyasi geleceklerini, partinin değerleri ve misyonuyla bütünleştirememiş yöneticilerin verdikleri karar da doğaldır ki kişisel oluyor. Yalnızca oluşacak sonuçlar belli değil. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere iki aydan az bir süre kaldı. Ya yansırsa? İşte bu noktada kafalardaki planları düşünebiliriz. Genel seçimlerde muhalefet adayına oy veren yüzde 48’lik kitlenin öncelikleri, bir noktada toparlanıp toparlanmayacakları ise belirsiz. Partilerin aday çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. Kalanların belirlenme anlayışı da kamoyunca artık öğrenilmiş durumda. Kazanmak zafer, kaybetmek siyasette hüsran olarak algılanıyor. İktidar, “Bir aşamayı daha geçmek için bir engeli daha kaldırdık” anlayışıyla harekete geçecektir. Ancak kendileri açısından büyük bir hüsran gelişirse, kalan iktidar süresini tamamlamakta zorlanır, kafalardaki planlarını unutabilirler. Parti yöneticilerinin bu dönemlerde ziyaretçisi çok olur, kafaları da karışık. Çünkü ittifak iktidarına karşı dağınık muhalefet yarışa giriyor. Bu noktada kapıyı aralık bırakıp muhalefete bakalım. . Bu aşamadan sonra siyasi muhalif yapıların, kadroların ve liderlerin durumları muhalif kitleden birçok kişinin de umurunda olmayabilir artık. Dağınıklar. Hâlâ hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam edecek miyiz?",. Muhalefetin en büyüğünden en küçüğüne hepsi genel hatlarıyla kararlarını verip adaylarını tercih ettiler. Anayasa değişikliği, hemen yaz aylarında bir referandum ve gelsin kafalardaki “yeni Türkiye”. CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi, Memleket Partisi ve yoğun olarak Kürt yurttaşların oy verdiği DEM Parti. İşbirliği konusunda neyin olacağı veya neyin olmayacağı da netleşmiş durumda.