Tapuyla gayrımenkul değil, vatanı satıyorsunuz

 
Tapuyla gayrımenkul değil, vatanı satıyorsunuz Tapuyla gayrımenkul değil, vatanı satıyorsunuz

Her ne kadar Bursa Belediye Başkanı seçilmiş bir şahıs, Alinur Aktaş, “Bu halkın genelini ilgilendiren bir gün değil, kurban bayramı, ramazan bayramı gibi değil, kamu ulaşımını ücretsiz yapmaya gerek yok” deme cüretini gösterdiyse de, bu TC vatandaşı herkesi ilgilendiren, herkesi heyecanlandıran ve minnet duygusuyla dolduran bir gün. “Keşke Amerikan mandasını kabul etseydik!” diye dövünebiliyor. yılını kutladık. Dolayısıyla vatandaşlık, bayram şekeri gibi dağıtılırken milli kimliğimize uygun olmayan ümmet mensubu olanlar, sırf parası için davet ediliyor. Kendini Türk, ya da hadi, Türkiyeli diyelim, olmaktan çok, müslüman olarak tanımlıyor. Yaklaşan seçimlerde de seçilmez muhtemelen, eğer Bursa halkı bu gerçeği görüyorsa! Evet, ne yazık ki hala bir grup o 15’lik askerlerin canını verdiği savaşlar için, “Keşke Yunan kazansaydı” diyebiliyor. Bu beyler kimlik seçiminde milliyeti değil, dini seçiyor. Bu beyler, beyler diyorum, çünkü aralarındaki kadınlar sadece göstermelik olsun diye, bir iki kişi. . Yurdumuzdan düşmanları kovduğumuz ve Türk ulusunun vatanını yarattığımız bir 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Arap ve Afgan’a hayır! Hele döviz karşılığında vatandaşlık satışı şehitlerin kanıyla korunmuş vatana ihanettir…Yürüyüşlerle, konserlerle coşkuyla 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 101. Çünkü Başkomutan Mustafa Kemal ve silah arkadaşları, arkasında ölüme hazır, şehitlik payesini almaya can atan ve büyük taarruzu korkmadan gerçekleştiren binlerce askeri, o zaferi kazanmasaydı, Türkiye Cumhuriyeti diye bir şey olmayacak ve kendisi de Bursa’ya belediye başkanı seçilemeyecekti. Ve hala iktidarda olan bir siyasi partinin en büyük hedefi Türkiye Cumhuriyetini “muassır medeniyet” seviyesine çıkartmak değil de “ümmetin devleti” olmak.

Tapuyla gayrımenkul değil, vatanı satıyorsunuz

Dolayısıyla vatandaşlık, bayram şekeri gibi dağıtılırken milli kimliğimize uygun olmayan ümmet mensubu olanlar, sırf parası için davet ediliyor. Çünkü Başkomutan Mustafa Kemal ve silah arkadaşları, arkasında ölüme hazır, şehitlik payesini almaya can atan ve büyük taarruzu korkmadan gerçekleştiren binlerce askeri, o zaferi kazanmasaydı, Türkiye Cumhuriyeti diye bir şey olmayacak ve kendisi de Bursa’ya belediye başkanı seçilemeyecekti. Kendini Türk, ya da hadi, Türkiyeli diyelim, olmaktan çok, müslüman olarak tanımlıyor. Ve hala iktidarda olan bir siyasi partinin en büyük hedefi Türkiye Cumhuriyetini “muassır medeniyet” seviyesine çıkartmak değil de “ümmetin devleti” olmak. Her ne kadar Bursa Belediye Başkanı seçilmiş bir şahıs, Alinur Aktaş, “Bu halkın genelini ilgilendiren bir gün değil, kurban bayramı, ramazan bayramı gibi değil, kamu ulaşımını ücretsiz yapmaya gerek yok” deme cüretini gösterdiyse de, bu TC vatandaşı herkesi ilgilendiren, herkesi heyecanlandıran ve minnet duygusuyla dolduran bir gün. yılını kutladık. Bu beyler, beyler diyorum, çünkü aralarındaki kadınlar sadece göstermelik olsun diye, bir iki kişi. “Keşke Amerikan mandasını kabul etseydik!” diye dövünebiliyor. Bu beyler kimlik seçiminde milliyeti değil, dini seçiyor. . Yaklaşan seçimlerde de seçilmez muhtemelen, eğer Bursa halkı bu gerçeği görüyorsa! Evet, ne yazık ki hala bir grup o 15’lik askerlerin canını verdiği savaşlar için, “Keşke Yunan kazansaydı” diyebiliyor. Yurdumuzdan düşmanları kovduğumuz ve Türk ulusunun vatanını yarattığımız bir 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Arap ve Afgan’a hayır! Hele döviz karşılığında vatandaşlık satışı şehitlerin kanıyla korunmuş vatana ihanettir…Yürüyüşlerle, konserlerle coşkuyla 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 101.