Resmi verilere göre ağır yıkımın yaşandığı Hatayda can kaybı 24 bine yakın. O dönem yeniden doğuşu konuşmuştuk. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 2 Şubatta yaptığı açıklamada 6 Şubat depremlerinde 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Herkes ilk günlerde Türkiyenin dört bir yanından gönderilen yardımlar ve desteğe teşekkür ediyor ve sonrasında da dudaklarından hafif sitemle karışık başımızı yaslayacak bir omuz aradık ama bulamadık benzeri cümleler dökülüyor. BBCEn büyük yıkımı yaşayan ilçelerden Defnede eskiden binalarla dolu sokaklar kocaman bir boşlukla yutulmuşKENDİ ŞEHRİNDE TANIDIK SOKAK ARAMAKHatayda birçok sokak artık yok, bazıları moloz yığınlarıyla kapanmış durumda, bazıları ise üzerindeki binaların yıkılıp enkazların kaldırılmasıyla oluşan büyük boşluk tarafından yutulmuş. Aylin Yazan'ın Hatay'dan izlenimleri",. Kalabalığın bir bölümü son 10 yıldır kentin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Lütfü Savaşı da, CHP Genel Başkanı Özgür Özeli de, Sağlık Bakanı Fahrettin Kocayı da yuhaladı. Valiliğin düzenlediği Sessiz Yürüyüş, anma programına katılan siyasileri hedef alan protestolarla bölündü. Geriye Hataylılardan, ve görevlendirmeyle ya da gönüllü olarak buraya gelmiş memur ve çalışanlardan başka kim kaldı?Yalnızlık, kentte konuştuğumuz hemen herkesin ifade ettiği duyguların başında geliyor. Hataydaki resmi anma programı bittiğinde sahneye yakın bir bölümde toplanmış olan depremzedeler ise hep bir ağızdan isyan ediyor. Antakyanın depremde büyük ölçüde yıkılan tarihi Uzun Çarşısında ünlü Çınaraltı Künefenin sahibi Yusuf Ustanın oğlu Fatih Uzunparmak da, deprem öncesinde Hatayın hep en çok vergi veren ilk 10 kent arasında olduğunu söylüyor, Ama hizmette hep en son 10 kent arasında olduk, biz buna alışkınız diyor. Ayakta kalan ufak bir duvar parçası ya da bir kaldırım taşında, tanıdıkları, bildikleri şehre dair kanıtlar arıyorlar. Su kesintileri yaşanırken, konuştuğumuz Hataylılarsa, deprem öncesi içilebilir olan çeşme suyunu artık içmediklerini söylüyor. Şebeke suyundaki kesintiler ve suyun kalitesi de geçen bir yılda çözülemeyen sorunlardan. Geçen yıl depremden sadece 10 gün sonra, Antakyanın tarihi merkezinin nasıl yerle bir olduğuna birlikte tanık olduğumuz araştırmacı/yazar Ünal Kahraman O günleri düşünüyorum şimdi, o gün bir karmaşa vardı, hepimizin yüreği kabarmıştı ama bugün muhteşem bir boşluğun içerisindeyim diyor. Hatay sokakları kaldırılan enkazlardan geriye kalan molozlar, inşaat kamyonları ve tozla kaplı durumda. ELEKTRİK VE SU KESİNTİLERİHatayın deprem sonrası bir rutini de elektrik kesintileri olmuş. Bunu, kent merkezinde Defnede yeni yeni açılmaya başlayan birkaç cafe ve restoran az da olsa kırmaya çalışıyor. . Ama kentteki herkes bunun uzun zaman alacağının farkında. Ve bir de yağmur yağdığında tüm kenti kaplayan çamurla. 6 Şubat ve yakınlarındaki günlerde, kentin tarihi merkezinde yürürken, birçok Hataylının depremden sonra buraya ilk kez geldiğine ve tanıdıkları yerleri sesli şekilde aramaya çalıştıklarına şahit olduk. Kalabalıktaki bazı kişilerse yuhalayanlara zaman zaman ölülerimize saygı gösterin diyerek çıkıştı. Ve şu an için Hatayın geleceği, birçoğu için boşluk ve bilinmezlik demek. BBC6 Şubattaki deprem anmasında Hataylılar Sesimizi duyan var mı? diye pankartlar taşıyıp, bağırdı6 Şubat sabaha karşı depremde hayatını kaybedenler anısına yapılan yürüyüş ve anmada bu yalnız bırakılmış olmanın neden olduğu öfke kendisini gösterdi. Şebeke sorunları nedeniyle hemen her gece kesinti yaşanıyor. BBCÖzge Bilgin ve annesi Figen BilginYAĞMURDAN KORKAR OLMAKBazılarıyla geçen yıl depremin hemen ardından tanıştığım Hataylılarla biraz uzun vakit geçirince, içlerinde taşıdıkları acıyı görmemek mümkün değil. Duydukları bir ses, gördükleri bir taş parçası ve hatta hava durumu bile onları o ana geri götürebiliyor. Yıkılan binaların açtığı koca boşlukların ve ayakta kalan hasarlı binaların arasında yaşayan Hataylılar, kentin geleceğini belirsiz görüyor. KOCA BİR BOŞLUKGeçen yıl depremin hemen ardından gördüğüm Hatayla, bir yıl sonra gördüğüm Hatay arasındaki en büyük fark, kentteki koca boşluk. ",6 Şubat 2023 depremlerinde en büyük yıkımın yaşandığı Hatay'da yaşayanlar, aradan geçen bir yılda sadece enkazların kaldırıldığını söylüyor. Hataylılar da aslında biraz, çevrede her şeye rağmen ayakta durmakta direnen, hasarlı binalar gibi. Biz yine yapayalnız kaldıkHataylı Özge Bilgin, 7 Şubatta, depremden bu yana daha da aktif kullandığı sosyal medya hesabından bu cümleleri paylaştı. Hataya geldi mi? sözlerine isyan ediyor: Biz kendi ellerimizle Hatayı yeniden Hatay yaparız diye bağırıyor. Yüzlerindeyse bir endişe ve tanıdık bir yer görünce beliren sevinç ışıltısı var. Kameralar gitti, umut dağıtanlar gitti, herkes gitti, Hatay yine kendi kendine kaldı. Hatayda geçirdiğim 10 günün sonunda, 7 Şubatta birçok başka gazetecinin daha bulunduğu Adana-İstanbul uçağındayken, benim de aklımdaki soru buydu. Kentte kalmayı tercih edenler, geçen bir yıl içinde yapılan tek şeyin enkazların kaldırılması olduğunu söylüyor. 2019 yılında yerel seçim öncesi hazırladığımız Hatay belgeselinde bize hareketli Antakya sokaklarını gezdiren ve kentin Suriye Savaşının ilk yıllarının ardından nasıl yeniden ayağa kalktığını anlatan Avukat Meral Samsun, o görüntülere bakarak iç geçiriyor. Biri Daha bir gün öncesinde enkazdan cansız beden çıktı, bizi diri diri gömdüler derken, bir diğeri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın önceki hafta sonu Hataydaki TOKİ kurasında söylediği Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, o şehre herhangi bir şey gelmez. Tarihinde birçok kez depremlerle yıkılmış olan Antakya, Beklenen büyük deprem herhalde bize denk gelmez diyen kuşakların başına geldi. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, geçen Eylül ayında şebeke suyunun içilebilir olduğunu, içme suyunun biyolojik ve kimyasal tahlillerinin sürekli yapıldığını belirtmişti. . Ve ilk gün, üzerlerinde orta hasarlı, yıkma, mahkemelik, yıkma gibi yazıların olduğu hasarlı binalar ve moloz yığınlarını gördüğümüzde, Hataylıların her gün bunları görerek yaşamak zorunda kalmasının şaşkınlığı ve ağırlığını hissediyoruz. Hatayı yeniden güzelleştirip ayağa kaldırmak için mücadele vereceğiz diyor. Her kesinti çoğu insan için deprem anını hatırlatan bir tetikleyici. Maalesef ki yeniden bu sefer yine depremden sonra bunun için mücadele verilecek. Gece karanlık çöküp sokaklar ıssızlaştığındaysa, tarihin 6 Şubat 2023te, saatin de 4:17de takılı kalmış olduğu hissi her yeri kaplıyor. Hatayda yaşamaya dair paylaşımlar yapan Özge Bilgin, Eskiden yağmurda yürümeyi çok severdim, artık yağmur yağında korkuyorum diyor. Konuştuğumuz depremzedelere ne sorarsak soralım, söze hep o sabaha karşı yaşadıklarını hatırlayarak başlıyor. Hatayda geçen yıl 5 Şubat gecesi ve 6 Şubat sabahı, durmadan yağan bir yağmur vardı. Hatay Valisi Mustafa Masatlının Ocak ayında Anadolu Ajansına verdiği bilgiye göre aralarında kamu binalarının da olduğu 83 bine yakın yapıda yıkım veya ağır hasar meydana geldi, kent genelinde yürütülen enkaz kaldırma çalışmalarında yüzde 95 ilerleme sağlandı. Ancak üzerinden henüz 24 saat geçmeden biz de kendimizi buna alışmış ve depremi her an hatırlatan manzarayı bazen fark bile etmediğimizi şaşkınlıkla fark ederken buluyoruz.
KOCA BİR BOŞLUKGeçen yıl depremin hemen ardından gördüğüm Hatayla, bir yıl sonra gördüğüm Hatay arasındaki en büyük fark, kentteki koca boşluk. Ve şu an için Hatayın geleceği, birçoğu için boşluk ve bilinmezlik demek. Ama kentteki herkes bunun uzun zaman alacağının farkında. BBCÖzge Bilgin ve annesi Figen BilginYAĞMURDAN KORKAR OLMAKBazılarıyla geçen yıl depremin hemen ardından tanıştığım Hataylılarla biraz uzun vakit geçirince, içlerinde taşıdıkları acıyı görmemek mümkün değil. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, geçen Eylül ayında şebeke suyunun içilebilir olduğunu, içme suyunun biyolojik ve kimyasal tahlillerinin sürekli yapıldığını belirtmişti. Her kesinti çoğu insan için deprem anını hatırlatan bir tetikleyici. Valiliğin düzenlediği Sessiz Yürüyüş, anma programına katılan siyasileri hedef alan protestolarla bölündü. BBC6 Şubattaki deprem anmasında Hataylılar Sesimizi duyan var mı? diye pankartlar taşıyıp, bağırdı6 Şubat sabaha karşı depremde hayatını kaybedenler anısına yapılan yürüyüş ve anmada bu yalnız bırakılmış olmanın neden olduğu öfke kendisini gösterdi. Kameralar gitti, umut dağıtanlar gitti, herkes gitti, Hatay yine kendi kendine kaldı. Biri Daha bir gün öncesinde enkazdan cansız beden çıktı, bizi diri diri gömdüler derken, bir diğeri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın önceki hafta sonu Hataydaki TOKİ kurasında söylediği Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, o şehre herhangi bir şey gelmez. Maalesef ki yeniden bu sefer yine depremden sonra bunun için mücadele verilecek. Antakyanın depremde büyük ölçüde yıkılan tarihi Uzun Çarşısında ünlü Çınaraltı Künefenin sahibi Yusuf Ustanın oğlu Fatih Uzunparmak da, deprem öncesinde Hatayın hep en çok vergi veren ilk 10 kent arasında olduğunu söylüyor, Ama hizmette hep en son 10 kent arasında olduk, biz buna alışkınız diyor. Resmi verilere göre ağır yıkımın yaşandığı Hatayda can kaybı 24 bine yakın. . Hatay sokakları kaldırılan enkazlardan geriye kalan molozlar, inşaat kamyonları ve tozla kaplı durumda. ELEKTRİK VE SU KESİNTİLERİHatayın deprem sonrası bir rutini de elektrik kesintileri olmuş. . Gece karanlık çöküp sokaklar ıssızlaştığındaysa, tarihin 6 Şubat 2023te, saatin de 4:17de takılı kalmış olduğu hissi her yeri kaplıyor. Hatayda geçen yıl 5 Şubat gecesi ve 6 Şubat sabahı, durmadan yağan bir yağmur vardı. O dönem yeniden doğuşu konuşmuştuk. Tarihinde birçok kez depremlerle yıkılmış olan Antakya, Beklenen büyük deprem herhalde bize denk gelmez diyen kuşakların başına geldi. Yıkılan binaların açtığı koca boşlukların ve ayakta kalan hasarlı binaların arasında yaşayan Hataylılar, kentin geleceğini belirsiz görüyor. Duydukları bir ses, gördükleri bir taş parçası ve hatta hava durumu bile onları o ana geri götürebiliyor. Bunu, kent merkezinde Defnede yeni yeni açılmaya başlayan birkaç cafe ve restoran az da olsa kırmaya çalışıyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 2 Şubatta yaptığı açıklamada 6 Şubat depremlerinde 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Geçen yıl depremden sadece 10 gün sonra, Antakyanın tarihi merkezinin nasıl yerle bir olduğuna birlikte tanık olduğumuz araştırmacı/yazar Ünal Kahraman O günleri düşünüyorum şimdi, o gün bir karmaşa vardı, hepimizin yüreği kabarmıştı ama bugün muhteşem bir boşluğun içerisindeyim diyor. ",6 Şubat 2023 depremlerinde en büyük yıkımın yaşandığı Hatay'da yaşayanlar, aradan geçen bir yılda sadece enkazların kaldırıldığını söylüyor. Ve bir de yağmur yağdığında tüm kenti kaplayan çamurla. Herkes ilk günlerde Türkiyenin dört bir yanından gönderilen yardımlar ve desteğe teşekkür ediyor ve sonrasında da dudaklarından hafif sitemle karışık başımızı yaslayacak bir omuz aradık ama bulamadık benzeri cümleler dökülüyor. Kalabalıktaki bazı kişilerse yuhalayanlara zaman zaman ölülerimize saygı gösterin diyerek çıkıştı. Hataydaki resmi anma programı bittiğinde sahneye yakın bir bölümde toplanmış olan depremzedeler ise hep bir ağızdan isyan ediyor. Ayakta kalan ufak bir duvar parçası ya da bir kaldırım taşında, tanıdıkları, bildikleri şehre dair kanıtlar arıyorlar. Kalabalığın bir bölümü son 10 yıldır kentin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Lütfü Savaşı da, CHP Genel Başkanı Özgür Özeli de, Sağlık Bakanı Fahrettin Kocayı da yuhaladı. 2019 yılında yerel seçim öncesi hazırladığımız Hatay belgeselinde bize hareketli Antakya sokaklarını gezdiren ve kentin Suriye Savaşının ilk yıllarının ardından nasıl yeniden ayağa kalktığını anlatan Avukat Meral Samsun, o görüntülere bakarak iç geçiriyor. Ancak üzerinden henüz 24 saat geçmeden biz de kendimizi buna alışmış ve depremi her an hatırlatan manzarayı bazen fark bile etmediğimizi şaşkınlıkla fark ederken buluyoruz. Yüzlerindeyse bir endişe ve tanıdık bir yer görünce beliren sevinç ışıltısı var. Hatayda geçirdiğim 10 günün sonunda, 7 Şubatta birçok başka gazetecinin daha bulunduğu Adana-İstanbul uçağındayken, benim de aklımdaki soru buydu. BBCEn büyük yıkımı yaşayan ilçelerden Defnede eskiden binalarla dolu sokaklar kocaman bir boşlukla yutulmuşKENDİ ŞEHRİNDE TANIDIK SOKAK ARAMAKHatayda birçok sokak artık yok, bazıları moloz yığınlarıyla kapanmış durumda, bazıları ise üzerindeki binaların yıkılıp enkazların kaldırılmasıyla oluşan büyük boşluk tarafından yutulmuş. Ve ilk gün, üzerlerinde orta hasarlı, yıkma, mahkemelik, yıkma gibi yazıların olduğu hasarlı binalar ve moloz yığınlarını gördüğümüzde, Hataylıların her gün bunları görerek yaşamak zorunda kalmasının şaşkınlığı ve ağırlığını hissediyoruz. Biz yine yapayalnız kaldıkHataylı Özge Bilgin, 7 Şubatta, depremden bu yana daha da aktif kullandığı sosyal medya hesabından bu cümleleri paylaştı. Hatay Valisi Mustafa Masatlının Ocak ayında Anadolu Ajansına verdiği bilgiye göre aralarında kamu binalarının da olduğu 83 bine yakın yapıda yıkım veya ağır hasar meydana geldi, kent genelinde yürütülen enkaz kaldırma çalışmalarında yüzde 95 ilerleme sağlandı. Su kesintileri yaşanırken, konuştuğumuz Hataylılarsa, deprem öncesi içilebilir olan çeşme suyunu artık içmediklerini söylüyor. Şebeke suyundaki kesintiler ve suyun kalitesi de geçen bir yılda çözülemeyen sorunlardan. Hatayda yaşamaya dair paylaşımlar yapan Özge Bilgin, Eskiden yağmurda yürümeyi çok severdim, artık yağmur yağında korkuyorum diyor. Şebeke sorunları nedeniyle hemen her gece kesinti yaşanıyor. 6 Şubat ve yakınlarındaki günlerde, kentin tarihi merkezinde yürürken, birçok Hataylının depremden sonra buraya ilk kez geldiğine ve tanıdıkları yerleri sesli şekilde aramaya çalıştıklarına şahit olduk. Hataya geldi mi? sözlerine isyan ediyor: Biz kendi ellerimizle Hatayı yeniden Hatay yaparız diye bağırıyor. Aylin Yazan'ın Hatay'dan izlenimleri",. Hataylılar da aslında biraz, çevrede her şeye rağmen ayakta durmakta direnen, hasarlı binalar gibi. Kentte kalmayı tercih edenler, geçen bir yıl içinde yapılan tek şeyin enkazların kaldırılması olduğunu söylüyor. Hatayı yeniden güzelleştirip ayağa kaldırmak için mücadele vereceğiz diyor. Geriye Hataylılardan, ve görevlendirmeyle ya da gönüllü olarak buraya gelmiş memur ve çalışanlardan başka kim kaldı?Yalnızlık, kentte konuştuğumuz hemen herkesin ifade ettiği duyguların başında geliyor. Konuştuğumuz depremzedelere ne sorarsak soralım, söze hep o sabaha karşı yaşadıklarını hatırlayarak başlıyor.